Gaziosmanpaşa TOKİ Mağdurları: “Koltuğunuzda Kurum Kurum Kurulabilirsiniz Kurum Bey. Biz de Geleceğiz, Oturduğumuz Evlere Kurulacağız”
Otokay YILDIRIM: Yıldıztabya Mahallesindeki TOKİ İnşaatı Mağduriyeti
(İSTANBUL)- Gaziosmanpaşa Yıldıztabya Barınma Hakkı Meclisi, Üsküdar’da bulunan Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü önünde; Yıldıztabya Mahallesi Bahadır Sokak’ta yapımı devam eden TOKİ inşaatı nedeniyle meydana gelen toprak kayması yüzünden tahliye edilen 46 konut sahibinin mağduriyetinin giderilmesi talebiyle açıklama yaptı. Mağdurlardan Nejla Çakır “Hazineden parası verilerek çatır çatır alınan yerler, ellerimizde makbuzlarımız var, evraklarımız var. İktidarların yüzünden tapu tahsis belgelerimizi tapuya dönüştüremed…”
Gaziosmanpaşa Yıldıztabya Mahallesi’nde devam eden TOKİ inşaatı nedeniyle meydana gelen toprak kayması yüzünden tahliye edilen 46 hane sahibi, Marmara Kentsel Dönüşüm Genel Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı. Gaziosmanpaşa Yıldıztabya Barınma Hakkı Meclisi adına açıklamayı mağdur hane sahiplerinden Zeliha Şen okudu. Yapılan açıklamanın satır başları ise şöyle:
“Kalıcı konutlara yerleştireceklerini söylediler”
“Kamuoyunun da bilindiği üzere 19 Nisan 2024 ve 22 Nisan 2024 tarihlerinde hukuka ve mevzuata aykırı bir şekilde devam ettirilen inşaat çalışmaları esnasında, toprak kaymasına sebep verecek şekilde taşınmazların zemini dozerler…”
“Sokağa atıldık… Mahallemizi korumaya çalıştık”
Bir çoğumuz gayri meşru ilişkilerin hayat bulduğu otellere yerleştirildik fakat oteller ödeme almadığı gerekçesi ile insanları sokağa atmaya çalıştı ve sonunda sokağa atıldık. Toprak kaymasının üzerinden 6 ayı aşkın süre geçmiş olmasına rağmen kiralarda sürünmekteyiz. Bu süreçte otellere gitmeyen ve evlerinde kalan komşularımız da oldu. Buna rağmen inşaat çalışmaları durdurulmadı, inşaat çalışmaları hiçbir şekilde denetlenmedi. Bizler mahallemizi korumaya çalıştık. İnşaattan gelen dinamit ile patlatma sesi sonrasında bir gece saat 02.00’de toparlanıp kalabalık halde…
“Mahallede her an ölümle burun buruna yüzlerce insan evlerinde yaşıyor”
Toprak kayması yaşanan bölge ile ilgili halen hazırlanmış olan bir rapor mevcut değildir. Sözlü olarak tarafımıza evler evlerimizin bulunduğu alanın afet bölgesi ilan edildiği söylenmemiş olmasına rağmen hem belediye hem de bakanlığa yapmış olduğumuz resmi başvurular neticesinde bölge ile ilgili herhangi bir rapor bulunmadığı bilgisine ulaşılmıştır. Hala orada oturanlar hatta bir iki sokak üstte yer alan yüzlerce komşumuzun hayatı denetlenmeyen ve devam eden TOKİ inşaatı nedeniyle risk altında…
“İnşaat faaliyetlerinin durdurulması”
TOKİ mağdurları ortak taleplerini de şöyle sıraladı:
“-Hukuka ve kanuna aykırı şekilde Bakanlık/TOKİ ve taşeron şirketin inşaat çalışmalarının ivedi bir şekilde denetlenmesi ve gerekli önlemler alınana kadar inşaat faaliyetinin durdurulması.
-Evlerimizin tahliyesi ve yıkımı öncesinde Bakanlık ve/veya Belediye ile imzalanacak noter sözleşmesi ile borçlanmadan evlerimizin tarafımıza teslim edilmesi.
-Eğer noter sözleşmesi imzalanması kısa vadede mümkün değilse evlerimiz kullanılamaz hale gelmeden ve yıkımı gerçekleşmeden önce tapu tahsis belgelerimizin tapuya dönüştürülmesi.”
Açıklamayı okuyan Zeliha Şen, “Bizler 7 yada 8 aylardır muhatap bulamadık. Burada basın açıklaması olacağını duyunca Bakanlık’tan Enes bey diye biri aradı beni. Kim olduğunu bilmiyorum, idare müdürüymüş. Basın açıklaması yapılmadan bizle görüşmek istedi. Ancak biz de açıklama yapacağımızı söyledik. O zaman ‘görüşmeye gerek yok, basın açıklamanızdan takip ederiz’ dedi bana. O zaman basın açıklamasından bizi takip etsin Enes bey” dedi.
“Murat Kurum size söylüyorum. Koltuğunuzda kurum kurum kurulabilirsiniz Kurum bey”
Açıklama sonrası mağdurlardan Nejla Çakır’ca yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı:
“Ben 60 yaşındayım. Daha önce açtığımız kentsel dönüşüm davalarımız oldu. Kazandıklarımız, kaybettiklerimiz oldu. Benim annem, açılan davaları kaybedeceğim derken demans hastası oldu ve 2023 yılında 1 Nisan’da hayatını kaybetti. Evimi kaybetme korkusunun yanı sıra ben annemi de verdim. Komşumuz bu olaylarda kalp krizi geçirdi, yine akrabam kanser hastasıydı stresten çok çabuk dünyadan göçüp gitti. Biz mağduruz, o sokağı çok kolay kurmadık zorluklarla kurduk. Kimse kimseye kötü niyetle bakmadı. Kimse oralara gelirken babasının hayrına gidip oturmadı. Hazineden parası verilerek çatır çatır alınan yerler, ellerimizde makbuzlarımız var, evraklarımız var. İktidarların yüzünden tapu tahsis belgelerimizi tapuya dönüştüremedik. Şimdi sağ olsun, Murat Kurum size söylüyorum; Koltuğunuzda kurum kurum kurulabilirsiniz Kurum bey. Kurulun ya hiç sorun değil biz de geleceğiz, oturduğumuz evlere kurulacağız, hiç sorun değil orası bizim. Kentsel dönüşüme hayır demedik adaletli olun dedik…”